Sakız adası 1566-1912 yılları arasında Osmanlı egemenliği altındadır. Öncesindeyse Osmanlı devletine vergi vermesi koşuluyla, yaklaşık iki asır Cenovalılar adada hüküm sürmüştür. Sakız şehrine yaklaştığınızda ilk dikkati çeken limandan surları görünen kaledir. Hem kale hem yerleşim alanı olma özelliğiyle diğer pek çoğunda farklı olan kalenin tarihi 8.yy Bizans dönemine kadar uzanır. Ana kısmı Bizans döneminde yapılmış, sonrasında her gelen bir şeyler eklemiştir. Sırasıyla Venedik, Cenova ve Osmanlı kalıntılarına rastlamaktayız.
Osmanlı adaya hüküm sürdüğü yaklaşık 4 asır boyunca adaya iskan politikası uygulamamıştır. Türk nüfus genel nüfusun %5 ini hiçbir zaman geçmez. Kaleiçi Müslüman nüfusun yaşadığı yerdir. Biz bu sebeple Kaleiçi yada çok az çevresi dışında adanın hiçbir yerinde Osmanlı eserlerine rastlamıyoruz.
MECİDİYE CAMİ
Osmanlı adaya hüküm sürdüğü yaklaşık 4 asır boyunca adaya iskan politikası uygulamamıştır. Türk nüfus genel nüfusun %5 ini hiçbir zaman geçmez. Kaleiçi Müslüman nüfusun yaşadığı yerdir. Biz bu sebeple Kaleiçi yada çok az çevresi dışında adanın hiçbir yerinde Osmanlı eserlerine rastlamıyoruz.
ABDÜLHAMİD ÇEŞMESİ
Vunakiu meydanında, mecidiye caminin karşısında bulunur. Sultan Abdülhamid’in padişahlığının 25. yılı anısına 1901 yılında yapılmıştır. Neoklasik akımdan etkilenen bir usta tarafından yapıldığı aşikardır. Anadolu’dan getirilmiş mermerlerle, kızıl taş ocağı mermerlerinin dönüşümlü kullanımıyla inşa edilmiştir.
MELEK PAŞA ÇEŞMESİ
1768 yılında Mehmet Melek Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Mehmet paşa, padişahın damadı olmasının yanı sıra valilik ve kaptanı deryalık gibi önemli mertebelerde de bulunmuştur. Sakız adasını fetheden Piyale paşanın soyundan gelen, sakız adalı aristokrat bir ailenin mensubudur. Sakız adasındaki müslüman ya da gayrimüslim herkese yaptığı iyilikler sebebiyle halk tarafından Melek Paşa olarak adlandırıldı. Yaptırdığı çeşme dağlardan gelen gemilere büyük fayda sağlamıştır. Günümüze kadar kusursuz gelmeyi başaran bu eser, sakız adasının Osmanlı himayesinden geriye kalan en önemli eserlerden biridir.
OSMANİYE CAMİ
Adanın, Osmanlı dönemi boyunca 60 mahallesinin sadece ikisi Türk mahallesiydi. Biri kaleiçi diğeri ise günümüzün frangomahalla (frank mahallesi) idi. İşte bu küçük cami, frank mahallesinde bulunur. 1881 depreminde oldukça zarar görmüş, sonrasında ise arkeoloji hizmetleri bölümünce tadilatı yapılmıştır. Günümüzde sergi alanı olarak kullanılır.
BAYRAKLI CAMİ
Kalenin içinde Osmanlı mezarlığına yakın bir noktada bulunan bu yapı, eski bir kilisedir. 1881 yılında ki büyük depremde yıkılıp can almıştır. 1901 yılında ise Sultan Abdülhamid tarafından yerli bir ustaya yaptırtılır ve Bayraklı camisi adını alır. Minaresi yıkılan yapının girişinde ise, Sultan Abdülhamid ’in tuğrası bulunmaktadır.
OSMANLI MEZARLIĞI
Kalenin meydanında bulunmaktadır. 1822 ayaklanmasında Konstandinos Kanaris’in ateş açtığı donanmada bulunan Osmanlı kaptanı deryası Karaali paşanın mezarının burada olduğu düşünülür. Çevresindeki mezar taşlarından da anlaşılacağı üzere, Osmanlının üst rütbeli bireylerinin burada bulunduğu iddiası vardır. Ancak mezar taşlarının rastgele sıralanmasından kaynaklı burada, cenazelerin değil sadece Osmanlı mezar taşlarının bulunduğu iddiası da kabul görmektedir.
OSMANLI HAMAMI
17. yy da inşa edilmiştir ve 20. yy. ın başlarına kadar halka hizmet vermiştir. Kapatıldıktan sonraysa ne yazık ki yağmalanmıştır. Yakın bir zamanda restore edilen yapıda, Osmanlı mimarisine özgü kubbeleri görüyoruz. Eskisine sağdık kalınarak restore edilmeye çalışılan yapı, günümüzde çeşitli sergilere ev sahipliği yapan arkeolojik bir alandır.